DİKİŞ SEVDA'SI: ÇOOOOK ÖZÜR DİLİYORUM
...: ÇOOOOK ÖZÜR DİLİYORUM Elimde olan ve olmayan birçok nedenle uzun süredir aranızda yoktum,af...
dikiş,nakış,örgü,yemek,temel sağlık bilgileri (TIBBİ PAYLAŞIMLAR TAMAMEN ŞAHSIMA AİTTİR,HERHANGİ BİR YERDEN ALINTI DEĞİLDİR)
26 Şubat 2015 Perşembe
DİKİŞ SEVDA'SI: YENİDEN MERHABA
DİKİŞ SEVDA'SI: YENİDEN MERHABA: Yarı yıl tatili,kardeşimin taşınması derken yine uzun bir ara verdim.Ama artık buradayım.Kardeşim yeni evine taşındı,tabi onun t...
DİKİŞ SEVDA'SI: YENİ EVE MOBİLYAYI UYDURDUK
DİKİŞ SEVDA'SI: YENİ EVE MOBİLYAYI UYDURDUK: Dedim ya kardeşim taşındı diye,e haliyle eski evdeki köşe takımı yeni eve uymadı.Ben de köşeyi parçalayıp yeni bir ikili ka...
DİKİŞ SEVDA'SI: NİCEDİR BAŞIM DUMANLI Kı...
DİKİŞ SEVDA'SI: NİCEDİR BAŞIM DUMANLI
Kı...: NİCEDİR BAŞIM DUMANLI Kırk yaşımı çok sevmiştim ben.Çocuklar büyümüştü,işlerimizi yoluna koymuştuk,evliliğimiz ot...
Kı...: NİCEDİR BAŞIM DUMANLI Kırk yaşımı çok sevmiştim ben.Çocuklar büyümüştü,işlerimizi yoluna koymuştuk,evliliğimiz ot...
25 Şubat 2015 Çarşamba
NİCEDİR BAŞIM DUMANLI
Kırk yaşımı çok sevmiştim ben.Çocuklar büyümüştü,işlerimizi yoluna koymuştuk,evliliğimiz oturmuştu,yirmili yaşlarımdan daha güzel hissediyordum.....Gerçekten de kırk yaş bir kadının en güzel olduğu ve en güzel hissettiği yaşmış.Koşuşturmalar en aza inmiş,artık yeterli paranız var ve çocuklar büyümüş,insan daha başka ne ister? Şimdi kırkların ortasındayken de Ferrarisi'ni satan bilge halleri geldi üzerime.Şöyle bir nirvanaya erme modundayım.Nicedir çalışmıyorum zaten,çok sevdiğim mesleğim çook uzaklarda kalmış gibi geliyor.Hayatın başka başka yanlarını keşfetme telaşı içindeyim.Sağolsun eşim zaten oldum olası yerinde duramaz bir adam (aşksın sen) ,hergün yeni projelerle karşıma çıkıyor.Biz iki deli fişek kendimize dinlenme fırsatı tanımadan koşuşturup duruyoruz.Bu arada blogumu ihmal etme nedenlerim de açığa çıkmış oluyor.
Ne için yaşıyoruz? Nefes alıp veren her insan en az bir kere düşünmüştür bu soruyu.Tüm düşünsel bilimler kendilerince açıklamalar getirirler bu soruya ama tam anlamıyla tatmin edici bir yanıtı yoktur.İşte bu noktada ruhumu yatıştırmak için bir karar almıştım ben yıllar önce.Üretmek ve tüm canlılara yardım etmek.Yıllardır hayat felsefem bu ancak zaman bolluğundan olsa gerek daha ne yapabilirim derdine düştüm.Bana kalsa Sınır Tanımayan Doktorlar'a katılacağım ama evdekiler kıyameti koparır,sadece şaka yollu söylediğimde bile bana şarlıyorlar.Sanırım yavaş yavaş yıllardır hayalini kurduğum yazma işine saracağım.Öyle çok şey var ki içimde birikmiş,tedavi olması için drene edilmesi lazım.Velhasılı kelam bundan böyle küçük küçük yazmaya başlıyorum blogumda.Umarım okuyarak beni desteklersiniz.Tabi el sanatlarına devam edeceğim ama bu ara dikişi nadasa bıraktım.Malum eşim evde ve dikişin döküntüsü biraz rahatsızlık veriyor.Hepinize mutlu günler dilerim.
Kırk yaşımı çok sevmiştim ben.Çocuklar büyümüştü,işlerimizi yoluna koymuştuk,evliliğimiz oturmuştu,yirmili yaşlarımdan daha güzel hissediyordum.....Gerçekten de kırk yaş bir kadının en güzel olduğu ve en güzel hissettiği yaşmış.Koşuşturmalar en aza inmiş,artık yeterli paranız var ve çocuklar büyümüş,insan daha başka ne ister? Şimdi kırkların ortasındayken de Ferrarisi'ni satan bilge halleri geldi üzerime.Şöyle bir nirvanaya erme modundayım.Nicedir çalışmıyorum zaten,çok sevdiğim mesleğim çook uzaklarda kalmış gibi geliyor.Hayatın başka başka yanlarını keşfetme telaşı içindeyim.Sağolsun eşim zaten oldum olası yerinde duramaz bir adam (aşksın sen) ,hergün yeni projelerle karşıma çıkıyor.Biz iki deli fişek kendimize dinlenme fırsatı tanımadan koşuşturup duruyoruz.Bu arada blogumu ihmal etme nedenlerim de açığa çıkmış oluyor.
Ne için yaşıyoruz? Nefes alıp veren her insan en az bir kere düşünmüştür bu soruyu.Tüm düşünsel bilimler kendilerince açıklamalar getirirler bu soruya ama tam anlamıyla tatmin edici bir yanıtı yoktur.İşte bu noktada ruhumu yatıştırmak için bir karar almıştım ben yıllar önce.Üretmek ve tüm canlılara yardım etmek.Yıllardır hayat felsefem bu ancak zaman bolluğundan olsa gerek daha ne yapabilirim derdine düştüm.Bana kalsa Sınır Tanımayan Doktorlar'a katılacağım ama evdekiler kıyameti koparır,sadece şaka yollu söylediğimde bile bana şarlıyorlar.Sanırım yavaş yavaş yıllardır hayalini kurduğum yazma işine saracağım.Öyle çok şey var ki içimde birikmiş,tedavi olması için drene edilmesi lazım.Velhasılı kelam bundan böyle küçük küçük yazmaya başlıyorum blogumda.Umarım okuyarak beni desteklersiniz.Tabi el sanatlarına devam edeceğim ama bu ara dikişi nadasa bıraktım.Malum eşim evde ve dikişin döküntüsü biraz rahatsızlık veriyor.Hepinize mutlu günler dilerim.
24 Şubat 2015 Salı
YENİ EVE MOBİLYAYI UYDURDUK
Dedim ya kardeşim taşındı diye,e haliyle eski evdeki köşe takımı yeni eve uymadı.Ben de köşeyi parçalayıp yeni bir ikili kanepe ve uzanma koltuğuna çevirttirdim.Kardeşim bayıldı, ne yazık ki uzanma koltuğunun fotosunu çekmemişim,buyrun;
YENİDEN MERHABA
Yarı yıl tatili,kardeşimin taşınması derken yine uzun bir ara verdim.Ama artık buradayım.Kardeşim yeni evine taşındı,tabi onun taşınması demek benim de taşınmam demekti.Abla olanlar bilirler,hele de kız kardeşiniz versa,aradaki yaş kaç olursa olsun,kendinizi onun annesi falan sanıyorsunuz.Neyse yerleşme işi bitti ve süsleme işi başladı artık.Ben de bir anahtar kutusu ve sehpa üstüne dekoratif bir kutu yaptım.Daha önce aşamaları anlattığım için bugün sadece fotoğraflarını paylaşıyorum.Hepinize sağlıklı günler diliyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)